İnsanların ve şeylerin nerede olduğunu söylemek için edatları kullanırız.

| There is somebody in the telephone box. | Telefon kulübesinde birisi vardır. |
| There is a queue of people outside the cinema. | Sinemanın dışında insan kuyruğu vardır. |
| The people are standing on the pavement. | Insanlar kaldırımda ayakta duruyorlar. |
| There is a clock above the cinema entrance. | Sinema girişinin üstünde bir saat vardır. |
| The cinema entrance is under the clock. | Sinema girişi saatin altındadır. |
| The bank is next to the cinema. | Banka sinemanın yanındadır. |
| The phone box is opposite the cinema. | Telefon kulübesi sinemanın karşısındadır. |
| The bank is between the cinema and the cafe. | Banka sinema ve kafenin arasındadır. |
| There is a hill behind the town. | Şehrin arkasında bir tepe vardır. |
| The car is in front of the bank. | Araba bankanın önündedir. |
Ayrıca hareketleri tanımlamak için edatları kullanabiliriz.
| She walked out of the house. | Evden dışarı çıktı. |
| I'm flying to Italy tomorrow. | Yarın İtalya'ya uçuyorum. |
| I ran into the station to catch the train. | Treni yakalamak için istasyona koştum. |
| He jumped over the wall. | Duvarın üstünden zıpladı. |
| She walked under the bridge. | Köprünün altından yürüdü. |
| We walked through the gate. | Giriş kapısından geçtik. |
| The cat ran across the road. | Kedi yolu karşıdan karşıya koştu. |
| We walked along the path. | Patika boyunca yürüdük. |
| He ran up the steps and knocked on the door. | Basamakların yukarısına koşup kapıya vurdu. |
| We cycled down the hill. | Tepeden aşağıya indik. |
| He ran between two players and scored a goal. | İki oyuncunun arasından geçerek gol attı. |