will ve be going to kalıbı karşılaştırması
| Will do, go, be, arrive gibi eylem bildiren bir fiil ile kullanılır. John will arrive tomorrow. (John yarın varacak.) I will go. (Gideceğim.) You will not go. (Gitmeyeceksiniz.) Will we go? (Gidecek miyiz?) |
be going ise to + eylem bildiren fiil kalıbı olarak kullanılır. It's going to rain soon. (Yakında yağmur yağacak.) My friends are going to come tonight. (Arkadaşlarım bu gece gelecekler.) It isn't going to rain today. (Bugün yağmur yağmayacak.) What are you going to do on Sunday?(Pazar günü siz ne yapacaksınız?) |
| Konuşma anında yapmaya karar verdiğimiz durumlar için will kullanırız. I like this coat. I think I'll buy it. (Bu paltoyu beğendim. Sanırım onu satın alacağım.) A: What would you like to eat? (A : Siz ne yemek istersiniz?) B: I'll have a pizza, please. (B: Bir pizza istiyorum, lütfen.) Teklif etme ve söz vermek için will kullanabiliriz. I'll carry your case for you. (offer) (Valizinizi taşıyacağım.) (teklif etmek) I won't forget your birthday again. (promise) (Bir daha doğum gününüzü unutmayacağım.) (Söz verme) |
Daha önce vermiş olduğumuz kararları ifade ederken be going to kalıbını kullanırız. I'm going to clean my room this afternoon. (Bu öğleden sonra odamı temizleyeceğim.) ( = I decided to clean it this morning.) ( = Bu sabah onu temizlemeye karar verdim.) İnsanların planları hakkında sorular sorabiliriz. Which train are you going to catch? (Siz hangi trene yetişeceksiniz?) Which train have you decided to catch? (Siz hangi trene yetişmeye karar verdiniz?) |
| Gelecekte olacağını düşündüğümüz, inandığımız şeylerden bahsederken will kullanırız. I'm sure you'll enjoy the film. (Filmi beğeneceğinize eminim.) I'm sure it won't rain tomorrow. It'll be another beautiful, sunny day. (Eminim , yarın yağmur yağmayacak. Güzel güneşli bir gün olacak.) |
Olmasını umduğumuz durum için şimdiki durumu ifade ederken be going to kalıbını kullanırız. He's running towards the goal, and he's going to score. (Kaleye doğru koşuyor ve sayı yapacak.) |