Zaman bildiren ifadelerde genellikle in, on veya at edatları kullanılır.
Günün bölümleri için, ay, yıl, mevsim ifadelerinden önce < in > edatı kullanılır:
| in the morning | Sabahleyin |
| in the afternoon | Öğleden sonra |
| in the evening | Akşamleyin |
| in January | Ocak ayında |
| in February | Şubat ayında |
| in March | Mart ayında |
| in the spring | İlkbaharda |
| in the summer | Yazın |
| in the autumn | Sonbaharda |
| in the winter | Kışın |
| in 1542 | 1542'de |
| in 1868 | 1868'de |
| in 1995 | 1995'de |
Haftanın günleri ve belirgin tarihlerden önce < on > edatı kullanılır:
| on Wednesday | Çarşamba günü |
| on Thursday evening | Perşembe günü akşam |
| on Christmas Day | Noel gününde |
| on her birthday | Doğum gününde |
| on April 19th | Nisan'ın dokuzunda / Dokuz Nisan'da |
Saatleri, yemekleri ve yemek zamanlarını söylerken < at > edatı kullanılır:
| at 11 a.m. | (öğleden önce) saat 11'de |
| at three o'clock | Saat üçte |
| at breakfast | Kahvaltıda |
| at lunch-time | Öğle yemeğinde |
| at tea-time | Çay saatinde |
| at dinner | Akşam yemeğinde |
| at night | Geceleyin |
| at the weekend | Hafta sonunda |
| at Christmas | Noel'de |
| at Easter | Paskalya'da |
in, on, at edatlarının yerine this, next, last, every kelimeleri de kullanılabilir.
| I'm going home in April. | Nisan'da eve gidiyorum. |
| I'm going home this April. | Bu Nisan'da eve gidiyorum. |
| I'm playing tennis on Wednesday. | Çarşamba günü tenis oynuyorum. |
| I'm playing tennis next Wednesday. | Gelecek çarşamba tenis oynuyorum. |
| She left at the weekend. | Hafta sonunda ayrıldı. |
| She left last the weekend. | Son hatfanın sonunda ayrıldı. |
| He visits Jane on Saturday. | Cumartesi günü Jane'yi ziyaret eder. |
| He visits Jane every Saturday. | Her cumartesi Jane'yi ziyaret eder. |
Zamanları ifade ederken < from ... to > kalıbını da kullanabiliriz :
| The museums is open from 10 a.m. to 6 p.m. | Müzeler öğleden önce 10'dan, öğleden sonra 6'ya kadar açık. |
| She's staying here from Sunday to Tuesday. | Pazar gününden Salı gününe kadar burada kalıyor. |
| We have a tea-break from three-thirty to four o'clock. | Saat üç buçuktan dörde kadar çay molamız var. |
Bazı durumlarda < from > yalnız kullanılır.
I will be in Paris from Wednesday. (Çarşamba günü ve sonrasında Paris'de olacağım.)