Reklamlar

THE INFINITIVE / MASTAR

Fiilin bir zaman belirtmeyen kök haline "mastar" denir.
Mastar yalın halde veya önünde to ile birlikte bulunur.

go git
to go gitmek


İngilizcede mastarlar belirli fiillerin arkasında ve çeşitli yapıların içinde bazen to eki almış olarak bazen to almaksızın değişik anlamlar vermek üzere kullanılırlar.

Şu fiiller genellikle kendilerinden hemen sonra bir mastar alırlar:

plan planlamak
offer teklif etmek
manage başarmak, idare etmek
learn öğrenmek
hope ummak
hesitate tereddüt etmek
forget unutmak
seem görünmek
try yapmaya çalışmak
fail başaramamak
agree razı olmak
appear görünmek
arrange tertip etmek
attempt teşebbüs etmek
promise söz vermek
refuse reddetmek
neglect ihmal etmek
decide karar vermek



We plan to visit them tomorrow. Onları yarın ziyaret etmeyi planlıyoruz.
They offered to take us to the lake. Bizi göle götürmeyi teklif ettiler.
He forgot to post the letter. Mektubu postalamayı unuttu.
The teacher arranged to visit some museums. Öğretmen birkaç müze ziyaret etmeyi düzenledi.
She promised to come early. Erken gelmeye söz verdi.
She'll try to paint the walls. Duvarları boyamaya çalışacak.
I decided to sell my car. Arabamı satmaya karar verdim.


Mastar veya bir nesne ile mastar tarafından izlenen fiiller şunlardır:

ask sormak
expect ummak
intend niyetinde olmak
want istemek
wish dilemek
hate nefret etmek
help yardım etmek
like hoşlanmak
prefer tercih etmek



They want to learn English. İngilizce öğrenmek istiyorlar.
They want their daughter to learn English. Kızlarının ingilizce öğrenmesini istiyorlar.
They help to build a church. Bir kilise inşa etmeye yardım ederler.
They help the villagers to build a church. Köylülerin bir kilise inşa etmesine yardım ederler.
We wish to see the football match. Futbol maçını görmeyi arzu ederiz.
We wish you to see the football match. Futbol maçını görmenizi arzu ederiz.
She hates to drink her tea in the bedroom. Çayını yatak odasında içmekten nefret eder.
She hates them to drink tea in the bedroom. Yatak odasında çay içmelerinden nefret eder.


Aşağıdaki fiilleri ise nesne ve mastar izler.

advise tavsiye etmek
ask istemek, rica etmek
command emretmek
force zorlamak
invite davet etmek
persuade ikna etmek
show göstermek
tell anlatmak
allow izin vermek
encourage cesaret vermek
forbid yasaklamak
instruct bilgi vermek
order emretmek
remind hatırlatmak
teach öğretmek
urge zorlamak



They advised us to take another subject. Başka bir konu almamızı tavsiye ettiler.
She asked me to bring her an umbrella. Ona bir şemsiye getirmemi istedi.
The young lady asked us to help the poor children. Genç hanım bizi yoksul çocuklara yardım etmeye davet etti.
We'll order them to leave our land at once. Arazimizi derhal terk etmelerini emredeceğiz.
He reminded us to turn off the lights. Işıkları söndürmemizi hatırlattı.
He told me how to hold the ball. Bana topun nasıl tutulacağını anlattı.
He told me to bring the chair. Bana sandalyeyi getirmemi söyledi.


Yalın mastar alan fiiller
Make, feel, see, hear, watch ve let fiilleri yalın, yani to'suz mastar alır.

She made the men work in her garden. Adamları bahçesinde çalıştırdı.
I'll make her change her hat. Ona şapkasını değiştirteceğim.
The girl let us use her books. Kız onun kitaplarını kullanmamıza izin verdi, (kullandırttı)
We'll let them stay here. Burada kalmalarına izin vereceğiz.
I feel the noise come nearer. Gürültünün yaklaştığını hissediyorum.
We heard the teacher open the door. Öğretmenin kapıyı açtığını işittik.


Would rather ve had better ile yine yalın mastar kullanılır.

She would rather wait here. Burada beklemeyi tercih eder.
He had better take an umbrella. Bir şemsiye alsa iyi olur.


Mastarlarla amaç bildirme
Come ve go fiillerinden sonra gelen mastarlar amaç bildirir.
Bu durumda mastar "-mek için, -meye" anlamlarını verir.

She came here to leam English. Buraya ingilizce öğrenmeye geldi.
The workman went to stop the machine. İşçi makineyi durdurmaya gitti.
I'll go upstairs to change the lamps. Lambaları değiştirmek için üst kata gideceğim.


Mastar, isim ve zamirlerle kullanılarak onlar üzerinde nasıl bir eylem yapılacağını göstermek için kullanılabilir.

She has a lot of work to do. Yapacak çok işi var.
I have two more letters to read. Okuyacak iki mektubum daha var.


too + mastar
Too sözcüğünü bir sıfat ya da bir belirteç izler, ardından to'lu mastar gelir.

The bag is too heavy to carry. Çanta taşınamayacak kadar ağırdır.
The tea was too hot to drink. Çay içilemeyecek kadar sıcaktı.
The hat was too wet to put on. Şapka giyilemeyecek kadar ıslaktı.


enough + mastar
Enough sözcüğünden önce bir sıfat ya da bir belirteç, ardından to'lu mastar gelir.

The boy is clever enough to understand you. Çocuk seni anlayacak kadar akıllıdır.
The beer is cold enough to drink. Bira içilecek kadar soğuktur.
She's old enough to travel alone. Kendi başına yolculuk yapacak kadar büyüktür.


özne olarak mastar

To help the poor is our duty. Yoksullara yardım etmek görevimizdir.
To swim here is dangerous. Burada yüzmek tehlikelidir.



Ekleyen: by_ram | Okunma Sayısı: 1624
Çözümlü Sorular
9.Sınıf Biyoloji Soruları ve Çözümleri
9.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Soruları ve Çözümleri
Telif Hakkı Hakkında:

Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Erguven.net'e aittir. Sitemizde yer alan dosya ve içeriklerin telif hakları dosya ve içerik gönderenlerin kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır. Telif hakkına sahip olan dosyaları lütfen iletişim bölümünden bize bildiriniz. Dosya 72 saat içerisinde siteden kaldırılır.Telif Hakkı Hakkında|Editör, ziyaretçi ya da üyelerimiz tarafından eklenen hiç bir içerikten erguven.net sorumlu değildir.İLETİŞİM:bey_ram@hotmail.com