Cumhuriyet döneminin hikaye ve romancısıdır. Toplum  çatışmalarını psikolojik açıdan görür. Sanatın gerçekliğini toplumsal  gerçekliğin karşısına çıkarır. “Siz sanat toplum içindir, diyenlere aldırış  etmeyiniz; onların en kabadayıları bile, sanat sanat içindir, diyenler kadar  cemiyete mal olmamışlardır.” der. Sanatın amacı insanı yükseltmek olduğu halde,  sosyal gerçekçilerin, sanatı bütün değerinden soyarak alçalttıklarını savunur.  Toplumsal sorunları, bireysel ahlak yönünden alır. Şiirli, akıcı, yoğun bir  anlatımla, izlenimlerle çevre, kişi ve olayların soyut derinliğine iner. “Hikaye  de, roman da, tiyatro da dille yaşar. Dilin mükemmel, yani değişmez haline  yaklaştıkça yaşar.” düşüncesiyle şive taklitlerinden, standart dilin dışında  kalan, gelip geçici dil görüntülerinden kaçar. Fıkra, gezi notları, hikaye,  roman ve oyun türlerinde eserleri vardır.  Yalnızların Romanı, Küçük Ağa, Yarın Diye Bir Şey Yoktur, İki Uyku Arasında,  Siyah Kehribar, Oğlumuz gibi roman ve hikayeleri; Gagaringrad adlı gezi yazısı; Gençlik Türküsü adlı fıkralarını  derlediği eseri;  Düşman Kazanmak Sanatı adlı edebiyat yazıları vardır. Ayrıca İbiş’in  Rüyası adlı romanı tiyatroya uyarlanarak sahnelenmiştir.