Edebiyatın birçok dalında eser veren sanatçılarımızdandır.  Hemen tüm eserlerinde, zaman üzerinde durur. Romanda özel bir başarı gösteren  sanatçı Batı’daki gelişmeleri yakından izlemiştir. Romanlarında Doğu ve Batı  kültürlerinin kaynaştığı görülür. Bu kaynaşma hem histe hem fikirde hem de  sanatlarda kendini gösterir. Romanlarında hitabete, nutuğa, telkine yer vermez.  Yapmacıksız, uydurmasız, konuşma diline has bir sözcük seçimiyle eser yazar.  Teşbih ve istiarelere bol yer vermişse de bunlar gereksizmiş hissini vermez.  Tanpınar’ın düşünce ve hayalle başkalaşan gözlemlerinin dolaştığı İstanbul  sokakları, camileri, çarşıları, harabeleri özellikle mütareke yıllarının  sıkıntıları, maddi, manevi yıkımları içinde geçmiş olan gençlik çağı, romanını  zevkli kılan sebepler arasındadır. Saatleri Ayarlama Enstitüsü romanında Cumhuriyet  döneminde değişen insanın iç buhranlarına değinir. Bu bunalımları anlatırken,  yazarın o dönemde Avrupa’da yaygın bir akım olan Egsiztansiyalizm akımından  etkilendiği görülür. Huzur romanı ise başkahraman Mümtaz’ın tasaları,  duyuşları, düşünce ve rüyaları etrafında dönmektedir. Bir kültür bunalımının  sancıları ve sıkıntıları içinde bunalan kişiler, gerçek ile rüya arasında gider  gelir. Tanpınar’da rüya çok önemlidir. Hemen tüm eserlerinde  rüyaya geniş yer verir. Rüyayı insanı rahatlatan önemli bir etki olarak görür.  Aynı özellikler  Mahur Beste, Aynadaki Kadın, Karşı Karşıya romanlarında da vardır. Sanatçının rüyaya verdiği önemi Abdullah Efendi’nin  Rüyaları adındaki hikayelerinde de görürüz. Biraz sürrealizmden izler  taşıyan hikayeler, yazarın gerçeklerden kaçışını da ifade eder. Şiir alanında da önemli çalışmaları bulunan Tanpınar, kendi  şiir dilini, rüya nazmının hakim olmasını istediği bir estetiğin içinde  aramıştır. Şiirlerindeki bazı söyleyişlerde sembolist izler görülür.  Biçim olarak belli bir kalıba bağlı kalmayan sanatçı,  şiirlerinde hece ölçüsünü kullanmış, onda aruz sesi bulmaya çalışmıştır.  Şiirlerinde gerçekten kaçar, dinleniklik, sessizlik arar. Bunu da rüyalarda ve  musıkide bulur. Şiirlerinde toplum değil “ben” vardır. Dış dünya değil, şuuraltı  sezilir. Tanpınar’ın deneme ve makaleleri de vardır. Özellikle  Beş Şehir adlı eserinde Ankara, Erzurum, Bursa, Konya, İstanbul’un  tabiatından kültürüne kadar tanıtıldığı görülür. Makalelerini   Yaşadığım Gibi adıyla kitap haline getirmiştir.  Edebiyat tarihi alanında da çalışmaları bulunan sanatçı  19. Asır Tür Edebiyatı Tarihi’ni yazmıştır. Değişik yazarlarla ilgili  biyografiler, mektuplar da bırakan Tanpınar döneminin yeri doldurulamaz bir  sanatçısıdır.