Fiillere  “-an, -ası, -mez, -ar, -dik, -ecek, -miş” eklerinin getirilmesiyle  		yapılır. Çoğu zaman sıfat görevinde kullanılır. “Kışta  açan çiçeklerin ömrü az olur.” “Öpülesi elleri vardı analarımızın.” “Senin ne          bitmez çilen varmış böyle.” “Buralarda  		bir          akar çeşme yok galiba.” “Size  		biraz bilinmedik fıkralar anlatayım.” “Bana  		gazetemi          getirecek biri yok mu burada?” “Onda ne  		yakası  açılmamış sözcükler vardır.” cümlelerinde altı çizili sözcükler sıfat-fiildir.  Sıfat-fiil eklerinden “-dik” ve “-ecek” ekleri çoğu zaman kendinden  		sonra iyelik eki alarak kullanılır.  “Çözdüğüm soruları niçin yeniden soruyorsun?”  “Gideceğin gün belli mi?” cümlelerinde altı çizili sıfat-fiiller iyelik eki almıştır. Bu ekler  		aynı zamanda sıfatla hiç ilgisi olmayan kullanımlarda da görülür. Bu,  		daha çok dolaylı anlatımda karşımıza çıkar. “Kitabımı  		sana verdiğimi unutmuşum.” “Senin de  		bizimle geleceğini bilmiyorduk.” cümlelerinde sıfat-fiil ekleri sıfatla ilgisi olmayan bir kullanımda  		görülüyor.  Sıfat-fiiller niteledikleri isimler düştüğünde onların yerine geçebilir. “Benden  aldıklarını ne zaman geri göndereceksin?” “Beni  arayanların adreslerini almayı unutma.” cümlelerinde altı çizili sıfat-fiiller ismin yerine geçecek şekilde  		kullanılmıştır. Kimi zaman  		sıfat-fiiller çekimli fiillerle karışabilir. “Gideceğim   bu şehirden artık.” “Gideceğim herkes tarafından biliniyor.” cümlelerinde altı çizili sözcüklerin yazılışları aynıdır. Ancak  		birincisinde 		“Ben gideceğim” ifadesi olduğundan çekimli fiildir. İkincisinde  		ise 		“benim gideceğim” anlamında olduğundan, yani fiilin sonunda  		iyelik eki kullanıldığından fiil, sıfat-fiildir. Elbette  		fiilden türeyip sıfat olan her sözcük de fiilimsi değildir. “Yıkık duvarların resmini çektik.” cümlesinde  		altı çizili sözcük “yıkmak” fiilinden türemiştir. Ancak fiilimsi  		değildir. Çünkü fiilimsilerin fiil anlamı devam ettiğinden olumsuz  		şekilleri de kullanılabilir. Biz bu sözü “yıkmayık” şeklinde  		kullanamayız. Aynı  		cümleyi biz; “Yıkılmış  		duvarların resmini çektik.” şeklinde  		söyleseydik, bunu “yıkılmamış” şeklinde de ifade edebilirdik.  		Çünkü bu sözcük fiilimsidir.