Reklamlar

VERBS / FİİLLER

Fiiller bir hareket, oluş ve durum bildirirler, ingilizcede bir fiil cümle içinde şu beş halden birinde bulunur:
1. mastar halinde: to drink, to walk, to eat
2. geniş zaman halinde: drink (drinks), walk (walks)
3. -ing eki almış halde: drinking, walking, eating
4. ikinci halde: helped, walked, drank, slept
5. üçüncü halde: helped, walked, drunk, eaten

İngilizcede düzenli fiillerin ikinci ve üçüncü biçimleri yalın biçimlerine -ed eklenmesiyle olur.
Fiil zaten -e ile bitiyorsa yalnızca -d eklenir.
İkinci ve üçüncü biçimleri -(e)d ile yapılmayan fiillere ise düzensiz fiiller denir.

Yalın biçim (present) ikinci biçim (past) üçüncü biçim (past participle)
want wanted wanted
love loved loved
speak spoke spoken
think thought thought
cut cut cut


  • auxiliary verbs / yardımcı fiiller
    Yardımcı fiillerin başlıca görevleri diğer fiillerle birlikte zamanları meydana getirmek ve fiillerin olumsuz ve soru biçimlerini yapmaktır.
    Yardımcı fiillerden be, have ve do temel yardımcı fiiller diye adlandırılırlar.
    Bunlar birçok zamanların yapılmasında kullanılır.
    Bunlar dışındaki yardımcı fiillere kip yardımcıları (modal auxiliars, modals) denir.
    Birlikte kullanıldıkları fiilin anlamı üzerinde değişiklik yaparlar.
  • TO BE
    Şimdiki zaman
  • olumlu olumsuz
    I am / I'm I am not / I'm not
    you are / you're you are not / you aren't / you're not
    he is / he's he is not / he isn't / he's not
    she is / she's she is not / she isn't / she's not
    it is / it's it is not / it isn't /it's not
    we are / we're we are not / we aren't / we're not
    you are / you're you are not / you aren't / you're not
    they are / they're they are not / they aren't /they're not


  • soru : am I?, are you?, is he?, vb.
    olumsuz soru : aren’t I?, aren't you?, isn't he?, vb.
    Geçmiş zaman
  • olumlu olumsuz
    I was I was not / I wasn't
    you were you were not / you weren't
    he was he was not / he wasn't
    she was she was not / she wasn't
    it was it was not / it wasn't
    we were we were not / we weren't
    you were you were not / you weren't
    they were they were not / they weren't


  • Soru : was I, were you, was he vb.
    olumsuz soru : wasn’t I?, weren't you?, wasn't he?, vb.

    Yardımcı fiil olarak be

    1. Bu fiil -ing eki almış fiil önünde yardımcı fiil olarak kullanılarak sürekli zamanlar yapılır.
  • She is learning English. İngilizce öğreniyor.
    He was looking at the pictures. Resimlere bakıyordu.
    We were swimming. Yüzüyorduk.
    They will be waiting for you. Seni bekliyor olacaklar.


  • 2. Edilgen çatı cümlelerinde fiillerin üçüncü şekli önünde yer alır.
  • The patients are taken to the hospital. Hastalar hastaneye götürülür.
    The window was broken. Pencere kırıldı.
    The food will be cooked. Yiyecek pişirilecek.
    The walls are being cleaned. Duvarlar temizleniyor.
    The chair was being carried. Sandalye taşınıyordu.


  • 3. to be about to yapısı, "-mek üzere olmak" anlamına gelir.
  • She is about to cry. Ağlamak üzeredir.
    They are about to start the race. Yarışı başlatmak üzeredirler.


  • Olağan fiil olarak be
    1. Bir şahıs veya şeyin oluş veya durumu hakkında bilgi vermek için kullanılır:
  • Mary is a teacher. Mary bir öğretmendir.
    The chairs are in the room. Sandalyeler odadadır.
    They were long. Onlar uzundu.
    I am your new teacher. Ben sizin yeni öğretmeninizim.
    He is four years old. O dört yaşındadır.
    It is expensive. O pahalıdır.


  • 2. There is/are yapısında kullanılır.
    Buradaki is/are, zamanlara göre değişerek “was/were, will be, have/has been" şeklini alabilir.
  • There is a bird in the tree. Ağaçta bir kuş var.
    There was a crowd in the street. Sokakta bir kalabalık vardı.
    There were flowers in the vase. Vazoda çiçekler vardı.
    There will be a lot of rain. Çok yağmur olacak.
    There has been a lot of snow this winter. Bu kış çok kar oldu.


  • TO HAVE
    Bu fiil düzensiz olup ikinci ve üçüncü biçimleri had'dir.
    Şimdiki zaman
  • olumlu olumsuz
    I have / I've I have not / I haven't /I've not
    you have / you've you have not / you haven't / you've not
    he has / he's he has not / he hasn't / he's not
    she has / she's she has not / she hasn't / she's not
    it has / it's it has not / it hasn't / it's not
    we have / we've we have not / we haven't / we've not
    you have / you've you have not / you haven't / you've not
    they have / they've they have not / they haven't / they've not


  • Soru : have I?, have you?, has he?, vb.
    Olumsuz soru : haven't I?, haven't you?, hasn't he?, vb.

    Geçmiş zaman
  • olumlu olumsuz
    I had / I'd I had not / I hadn't
    you had /you'd you had not / you hadn't
    he had / he'd he had not / he hadn't
    she had / she'd she had not / she hadn't
    it had / it'd it had not / it hadn't
    we had / we'd we had not / we hadn't
    you had / you'd you had not / you hadn't
    they had / they'd they had not / they hadn't


  • Soru : had I, had you, had he, vb.
    Olumsuz soru : hadn't I, hadn't you, hadn't he, vb.

    Yardımcı fiil olarak have
    1. Bu fiil, geçmiş zamanların oluşumunda kullanılır.
  • present perfect I have seen your brother. Erkek kardeşini gördüm.
    past perfect She had learnt all the words. Bütün yeni sözcükleri öğrendi.
    Future perfect They will have finished the book. Kitabı bitirmiş olacaklar.
    perfect conditional He wouldn't have borrowed any Money if he'd been paid. Kendisine ödeme yapılsaydı hiç borç almayacaktı.
    perfect infinitive He must have gone out. Dışarı çıkmış olmalı.
    perfect participle Having lost his umbrella, he asked me to lend him mine. Şemsiyesini kaybettiğinden kendisine benimkini ödünç vermemi istedi.


  • 2. To'lu bir mastar önünde zorunluluk ifade eder.
  • You have to go. Gitmek zorundasın.
    She has to answer all the questions. Bütün sorulara yanıt vermek zorundadır.
    They have to shut the doors at six o’clock. Kapıları saat altıda kapamak zorundadırlar.
    I have to buy a new hat. Yeni bir şapka almak zorundayım.


  • Have to ve had to yapısının içine got sözcüğü girebilir.
  • We have got to show our passports. Pasaportlarımızı göstermek zorundayız.
    She has got to answer in English. İngilizce olarak yanıt vermek zorundadır.


  • Have to'nun geçmiş zaman şekli had to'dur.
  • I had to write my name. Adımı yazmak zorunda kaldım.
    He had to pay ten pounds. On sterlin ödemek zorunda kaldı.
    He had got to get up early. Erken kalkmak zorunda kaldı.


  • Have to yapısının soru ve olumsuzu do/does ile yapılır.
  • You have to sign these papers. Bu kâğıtları imzalamalısın.
    Do you have to sign these papers? Bu kâğıtları imzalamak zorunda mısın?
    You don't have to sign these papers. Bu kâğıtları imzalamak zorunda değilsin.
    He has to eat fruit. Meyve yemek zorundadır.
    Does he have to eat fruit? Meyve yemek zorunda mıdır?
    He doesn't have to eat fruit? Meyve yemek zorunda mıdır?


  • 3. Başkasına yaptırılan işlerin anlatımında, yani ettirgen çatıda have ... done yapısında kullanılır. Bu yapıdaki boşluğa bir nesne gelir, bu nesneyi üçüncü halde bir fiil izler.
  • I have my room swept. Odamı süpürtürüm.
    I had my room swept. Odamı süpürttüm.
    I will have my room swept. Odamı süpürteceğim.
    I am having my room swept. Odamı süpürtüyorum.
    She has her hair dyed once a month. Saçını ayda bir boyatır.
    She had her hair cut yesterday. Saçını dün kestirdi.
    They had the car washed. Otomobili yıkattılar.


  • Bu yapıda have yerine get kullanılabilir.
  • She gets the windows cleaned every day. Pencereleri her gün temizletir.
    I got the books placed on the shelves. Kitapları raflara yerleştirttim.


  • Bu cümlelerin soru ve olumsuz halleri do yardımcı fiiliyle yapılır.
  • You have your shoes mended. Ayakkabılarını tamir ettirirsin.
    Do you have your shoes mended? Ayakkabılarını tamir ettirir misin?
    You don't have your shoes mended. Ayakkabılarını tamir ettirmezsin.
    She had the furniture changed. Mobilyayı değiştirtti.
    Did she have the furniture changed? Mobilyayı değiştirtti mi?
    She didn't have the furniture changed. Mobilyayı değiştirtmedi.
    We get the children vaccinated. Çocukları aşılatırız.
    Do we get the children vaccinated? Çocukları aşılatır mıyız?
    We don't get the children vaccinated. Çocukları aşılatmayız.


  • Olağan fiil olarak have

    1. Bu fiilin temel anlamı "sahip olmak"tır. Normal olarak soru ve olumsuzu do/does ile yapılır.
  • I have green eyes. Yeşil gözlerim var.
    She has a big nose. Onun büyük bir burnu var.
    You have a good teacher. İyi bir öğretmeniniz var.
    Do you have a good teacher? İyi bir öğretmeniniz var mı?
    You don't have a good teacher. İyi bir öğretmeniniz yok.
    He has black glasses. Siyah gözlükleri var.
    Does he have black glasses? Siyah gözlükleri mi var?
    He doesn’t have black glasses. Siyah gözlükleri yok.


  • Bu tür cümlelerde have fiilini got sözcüğü izleyebilir.
    Bu have/has got biçimi konuşma dilinde yaygındır, soru ve olumsuzu have/has ile yapılır.
  • She has got a big nose. Onun büyük bir burnu var.
    We have got two houses. İki evimiz var.
    She has got blue eyes. Mavi gözleri var.
    Has she got blue eyes? Mavi gözleri mi var?
    She hasn't got blue eyes. Mavi gözleri yok.
    We have got two cars. İki arabamız var.
    Have we got two cars? İki arabamız mı var?
    We haven't got two cars. İki arabamız yok.


  • Geçmişteki bir sahiplikten söz edilirken bütün kişilerle had kullanılır.
    Soru ve olumsuz yapmak için had fiilinden yararlanılır.
  • They had a small car. Küçük bir arabaları vardı.
    He had a villa in the forest. Ormanda bir villası vardı.
    He had three sisters. Üç kız kardeşi vardı.
    They had a small car. Küçük bir arabaları vardı.
    He had eleven teeth. On bir dişi vardı.
    Did he have eleven teeth? On bir dişi mi vardı?
    He didn't have eleven teeth. On bir dişi yoktu.
    They had five children. Beş çocukları vardı.
    Did they have five children? Beş çocukları mı vardı?
    They didn't have five children. Beş çocukları yoktu.


  • 2. Have fiili "yemek, içmek, almak, yapmak, vermek, geçirmek, karşılaşmak" gibi çeşitli anlamlar da verir.
  • to have a meal yemek yemek
    to have breakfast kahvaltı yapmak
    to have lunch öğle yemeği yemek
    to have dinner akşam yemeği yemek
    We’ll have lunch at one o'clock. Saat birde öğle yemeği yiyeceğiz.
    to have a bath banyo yapmak
    to have a shower duş almak
    Did you have a bath this morning? Bu sabah banyo yaptın mı?
    to have a walk yürüyüş yapmak
    Let's have a walk along the shore. Sahil boyunca yürüyüş yapalım.
    to have a good time eğlenmek
    They had a good time with their friends. Arkadaşlarıyla iyi vakit geçirdiler
    to have a party parti vermek
    They are having a party in the garden now. Şimdi bahçede bir parti veriyorlar.
    to have a lesson ders yapmak
    We are having a lesson. Bir ders yapmaktayız.


  • TO DO
    Şimdiki zaman
  • olumlu olumsuz
    I do I do not / I don't
    you do you do not / you don't
    he does he does not / he doesn't
    she does she does not / she doesn't
    it does it does not / it doesn't
    we do we do not / we don't
    you do you do not / you don't
    they do they do not / they don't


  • Soru : do l?, do you?, does he?, vb.
    Olumsuz soru : don't l?, don't you?, doesn't he?, vb.

    Geçmiş zaman
  • olumlu olumsuz
    I did I didnot / I didn't
    you did you did not / you didn't
    he did he did not / he didn't
    she did she did not / she didn't
    it did it did not / it didn't
    we did we did not / we didn't
    you did you did not / you didn't
    they did they did not / they didn't


  • Soru : did I?, did you?, did he?, vb.
    Olumsuz soru : didn't I?, didn't you?, didn't he?, vb.

    Yardımcı fiil olarak do
    1. Bu fiil, olağan fiillerle yapılmış geniş zaman ve belirli geçmiş zaman cümlelerinin soru ve olumsuzlarının kuruluşunda kullanılır.
    Geniş zaman için do, belirli geçmiş zaman için did şekli kullanılır.
  • olumlu olumsuz
    We go to school every day. Her gün okula gideriz.
    Do we go to school every day? Her gün okula gider miyiz?
    We don't go to school every day. Her gün okula gitmeyiz.
    We went to school yesterday. Dün okula gittik.
    Did we go to school yesterday? Dün okula gittik mi?
    We didn't go to school yesterday. Dün okula gitmedik.
    She writes a letter. Bir mektup yazar.
    Does she write a letter? Bir mektup mu yazar?
    She doesn't write a letter. Bir mektup yazmaz.


  • 2. Bir soruya yanıt verirken esas fiilin yinelenmemesi için onun yerine do kullanılarak kısa bir yanıt verilir.
  • Do you like bananas? Muz sever misiniz?
    Yes, I do. Evet, severim.
    No, I don't. Hayır, sevmem.
    Did they learn the words? Sözcükleri öğrendiler mi?
    Yes, they did. Evet, öğrendiler.
    No, they didn't. Hayır, öğrenmediler.


  • 3. "değil mi" sorularının yapımında kullanılır.
  • You like potatoes, don't you? Patates seversin, değil mi?
    He comes late, doesn't he? Geç gelir, değil mi?
    We don't make many mistakes, do we? Çok hata yapmayız, değil mi?
    They came yesterday, didn't they? Dün geldiler, değil mi?
    They didn't come yesterday, did they? Dün gelmediler, değil mi?


  • 4. Söylenen bir sözü onaylama veya kabul etmeme ile ilgili örnekler aşağıdadır.
  • He makes many mistakes. Çok hata yapar.
    Yes, he does. Evet. öyle. (Evet. yapar.)
    They like our children. Çocuklarımızı severler.
    Yes, they do. Evet, öyle. (Evet, severler.)
    She drank all the wine. Bütün şarabı içti.
    Yes, she did. Evet, öyle. (Evet, içti.)
    She didn't call on us. Bizi ziyaret etmedi.
    No, she didn't. Evet, öyle. (Evet, etmedi.)
    They come late. Geç gelirler.
    No, they don't. Hayır, değil. (Hayır, gelmezler.)
    Your son drinks too much. Oğlun çok içer.
    No, he doesn't. Hayır, değil. (Hayır, içmez.)
    Mary washed the dishes. Mary bulaşıkları yıkadı.
    No, she didn't. Hayır, değil. (Hayır, yıkamadı.)


  • 5. Olumlu cümlelere katılmalar so + yardımcı fiil + özne yapısıyla verilir.
  • She likes basketball. So do we. Basketbolu sever. Biz de öyle.
    They like fish. So do I. Balığı severler. Ben de öyle.
    He learnt English. So did they. O ingilizce öğrendi. Onlar da öyle.


  • Olumlu cümlelere katılmama ise aşağıdaki şekilde belirtilebilir.
  • He likes oranges. But I don't. O portakal sever. Ama ben sevmem.
    They came late, but we didn't. Onlar geç geldi, ama biz (geç) gelmedik.


  • 6. Olumsuz cümlelere katılmalar neither + yardımcı fiil + özne yapısıyla verilir.
  • She doesn't go to bed early. Neither do we. Erken yatmaz. Biz de öyle.
    They didn't write a letter. Neither did she. Bir mektup yazmadılar. O da öyle


  • Olumsuz cümlelere katılmama ise aşağıdaki şekilde belirtilebilir.
  • He doesn't like oranges. But I do. O portakal sevmez. Ama ben severim.
    They didn't come late, but we did. Onlar geç gelmedi, ama biz (geç) geldik.
    He hasn't been to Germany, but I have. O Almanya'ya gitmedi, ama ben gittim.
    The manager won't be with the tourists, but the guide will. Müdür turistlerin yanında olmayacak, ama rehber olacak.


  • Olağan fiil olarak do
    Olağan bir fiil olarak "yapmak" anlamında çeşitli cümle yapılarında kullanılabilir.
  • He does his homework carelessly. Ev ödevini dikkatsizce yapar.
    What are you doing? Ne yapıyorsunuz?
    What does he do in the evening? Akşamleyin ne yapar?
    Did they do any shopping? Hiç alışveriş yaptılar mı?
    What did you do? Ne yaptın?
    How did they do it? Onu nasıl yaptılar?
    Can you do this? Bunu yapabilir misin?
    Don't do it! Yapma!


  • Ekleyen: by_ram | Okunma Sayısı: 10571
    Çözümlü Sorular
    9.Sınıf Biyoloji Soruları ve Çözümleri
    9.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Soruları ve Çözümleri
    Telif Hakkı Hakkında:

    Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Erguven.net'e aittir. Sitemizde yer alan dosya ve içeriklerin telif hakları dosya ve içerik gönderenlerin kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır. Telif hakkına sahip olan dosyaları lütfen iletişim bölümünden bize bildiriniz. Dosya 72 saat içerisinde siteden kaldırılır.Telif Hakkı Hakkında|Editör, ziyaretçi ya da üyelerimiz tarafından eklenen hiç bir içerikten erguven.net sorumlu değildir.İLETİŞİM:bey_ram@hotmail.com