Reklamlar

 



can INFINITIVE
I can ski. (Kayak yapabilirim.)

POSITIVE
I can ski. (Kayak yapabilirim. )
You can ski. (Kayak yapabilirsiniz.)
He / she / it can ski. (Kayak yapabilir.)
We can ski. (Kayak yapabiliriz.)
You can ski. (Kayak yapabilirsiniz.)
They can ski. (Kayak yapabilirler.)
NEGATIVE
I cannot / can't ski. (Kayak yapamam.)
You cannot / can't ski. (Kayak yapamazsınız.)
He / she / it cannot / can't ski. (Kayak yapamaz.)
We cannot / can't ski. (Kayak yapamayız.)
You cannot / can't ski. (Kayak yapamazsınız.)
They cannot / can't ski. (Kayak yapamazlar.)
QUESTIONS
Can I ski? (Kayak yapabilir miyim?)
Can you ski? (Kayak yapabilir misiniz?)
Can he / she / it ski? (Kayak yapabilir mi?)
Can we ski? (Kayak yapabilir miyiz?)
Can you ski? (Kayak yapabilir misiniz?)
Can they ski? (Kayak yapabilirler mi?)

Konuşurken can't kısaltması cannot şeklinde okunur.
He can't swim. (O yüzemez.)
Can you swim? No, I can't. (Siz yüzebilir misiniz? Hayır.)

can ve can't kelimeleri bir şeyin yapılabilirlik derecesini ifade etmek için kullanılır.
She can speak Japanese. (Japonca konuşabilir.)
He can't ski. (= He isn't able to ski.) (Kayak yapamaz.)

O anda gerçekleşen bir yapılabilirlik derecesi de can ve can't kelimeleri ile ifade edilebilir.
I can see the moon. (= I am able to see it now.)
(Ayı görebilirim. = Şimdi onu görebilirim.)

could INFINITIVE
I could swim. (Yüzebilirdim.)


POSITIVE
I could ski. (Kayak yapabilirdim.)
You could ski. (Kayak yapabilirdiniz.)
He / she / it could ski. (Kayak yapabilirdi.)
We could ski. (Kayak yapabilirdik.)
You could ski. (Kayak yapabilirdiniz.)
They could ski. (Kayak yapabilirerdi.)
NEGATIVE
I could not / couldn't ski. (Kayak yapamazdım.)
You could not / couldn't ski. (Kayak yapamazdınız.)
He / she / it could not / couldn't ski. (Kayak yapamazdı.)
We could not / couldn't ski. (Kayak yapamazdık.)
You could not / couldn't ski. (Kayak yapamazdınız.)
They could not / couldn't ski. (Kayak yapamazlardı.)


Geçmişte olmuş şeylerin yapılabilirlik derecesini belirtmek için could kelimesi kullanılır.
I could run 100 metres in 12 second when I was young. (Gençken 100 metreyi 12 saniyede koşabilirdim.)
Susan could read when she was three years old. (Susan üç yaşındayken okuyabilirdi.)

Dikkat: Geçmişde yapılmamış işler için could kelimesi kullanılmaz. Onun yerine -able- kelimesi kullanılır.

Doğru Yazılım Yanlış yazılım
I was able to visit her yesterday.
(Dün onu ziyaret edebilirdim.)
I could visit her yesterday.

Ekleyen: by_ram | Okunma Sayısı: 5671
Çözümlü Sorular
9.Sınıf Biyoloji Soruları ve Çözümleri
9.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Soruları ve Çözümleri
Telif Hakkı Hakkında:

Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Erguven.net'e aittir. Sitemizde yer alan dosya ve içeriklerin telif hakları dosya ve içerik gönderenlerin kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır. Telif hakkına sahip olan dosyaları lütfen iletişim bölümünden bize bildiriniz. Dosya 72 saat içerisinde siteden kaldırılır.Telif Hakkı Hakkında|Editör, ziyaretçi ya da üyelerimiz tarafından eklenen hiç bir içerikten erguven.net sorumlu değildir.İLETİŞİM:bey_ram@hotmail.com